İNTERNET ARACILIĞIYLA İŞLENEN SUÇLARDA SIKÇA SORULAN SORULAR

internetsuclariBu çalışmada internet aracılığıyla işlenen suçlarla ilgili olarak en sık sorulan 25 soru ve bu sorulara ilgili mevzuat eşliğinde verilen cevaplar yer almaktadır.
SORU 1 : Twitter, facebook gibi sosyal medya uygulamaları aracılığıyla hakaret ettim. Bu suç mudur?
CEVAP 1: Türk Ceza Hukukunda hakaret vb suçların işlenmesinde internet veya sosyal medya aracılığıyla işlenmesi kapsam dışında tutulmamıştır. Aksine internet üzerinden yapılacak bu eylemlerde ağırlaştırıcı hükümler mevcuttur. (Yargıtay uygulamasında internet üzerinden işlenen bu tür suçlarda alenilik şartı oluşmuşsa TCK 125/4 uyarınca arttırım yapılması öngörülmektedir. Ancak kamuoyunda facebook ve twitter gibi sosyal medya uygulamalarının Savcılık ve Mahkemelerin resmi yazışmalarına net olarak cevap vermemesi nedeniyle yanlış bir algı oluşmuştur. Kişinin kendine ait olduğu başka delillerle ispat edilen bir sosyal medya hesabı nedeniyle cezai anlamda sorumlu tutulabilmesi mümkündür. Türk Ceza Kanunu’nun 125.maddesine göre Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, aynı cezaya hükmolunur. Hakaret suçunun; Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

SORU 2: Hakaret ederken kişinin adı soyadını açıkça belirtmedim. Suç oluşur mu?
CEVAP 2: Türk Ceza Kanunu’nu 126.maddesine göre Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.

SORU 3: İnternet aracılığıyla Hakaret suçunu işledim. Bu hakareti internette gören herhangi birisi tarafından dava açılabilir mi?
CEVAP 3: Türk Ceza Kanunu’nun 131.maddesine göre Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır. Mağdur, şikayet etmeden önce ölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabilir.

Soru 4 : Birisiyle aramızda geçen konuşmayı, yazışmayı internette yayınladım. Bu suç olur mu?
CEVAP 4 : Türk Ceza Kanunu’nun 132.maddesine göre Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır. Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

SORU 5: Birisi konuşurken onu cep telefonumla o farketmeden kaydettim ve sonra bu görüntüler, internette yayınladım. Bu suç olur mu?
CEVAP 5: Türk Ceza Kanunu’nun 133.Maddesine göre Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Soru 6 : Birisinin görüntülerini o farketmeden kaydettim ve bunu internette yayınladım. Suç olur mu?
CEVAP 6: Kaydedilen görüntünün niteliği çok önemlidir. Özellikle kişilerin özel hayatına ilişkin olabilecek bir görüntüyse cezai yaptırım uygulanabilecektir. Türk Ceza Kanunu’nun 134.maddesine göre Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır. Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

SORU 7: Birisine sürekli telefon açıyorum, mesaj gönderiyorum. Ama içeriklerinde hiç hakaret vb. yok. Suç olur mu?
CEVAP 7: Türk Ceza Kanunu’nun 123.maddesine göre Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

SORU 8: İşlediğim hakaret suçlarıyla ilgili olarak sadece ceza davası mı açılır. Tazminat vb. davası da açılabilir mi?
CEVAP 8: Türk Medeni Kanunu’nun 24.maddesine göre Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır. Türk Medeni Kanununun 25.maddesine göre Davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir. Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir. Davacının, maddî ve manevî tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır. Manevî tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez; miras bırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez. Davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir.
Borçlar Kanununun 49.maddesine göre Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Borçlar Kanuınunu 50.maddesine göre Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. 51.maddeye göre – Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür. 52.maddeye göre – Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.

SORU 9: 18 yaşından küçüğüm. İnternetten hakaret edersem cezalandırılır mıyım?
CEVAP 9: Türk Ceza Kanunu’nun tanımlar başlıklı 6.maddesinin 1.ci fıkrasının b bendi gereğince Ceza kanunlarının uygulanmasında; Çocuk deyiminden; henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi anlaşılmaktadır. Çocukların da cezai ehliyetleri vardır ama 18 yaşından büyüklere göre bu kapsam daha farklı ve sınırlıdır.

SORU 10: Bir cafe işletiyorum. Buradan müşterilerimize ücretsiz kablosuz internet hizmeti sunuyoruz. Müşterilerin internette yaptığı hakaret vb. suçlardan biz sorumlu olur muyuz?
CEVAP 10: 5651 Sayılı Yasanın 7.maddesi gereğince Ticarî amaçla toplu kullanım sağlayıcılar, mahallî mülkî amirden izin belgesi almakla yükümlüdür. İzne ilişkin bilgiler otuz gün içinde mahallî mülkî amir tarafından Kuruma bildirilir. Bunların denetimi mahallî mülkî amirler tarafından yapılır. İzin belgesinin verilmesine ve denetime ilişkin esas ve usûller, yönetmelikle düzenlenir. Ticarî amaçla olup olmadığına bakılmaksızın bütün top¬lu kullanım sağlayıcılar, konusu suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri almakla yükümlüdür.

SORU 11: Bir internet sitesinde şahsıma hakaret ediliyor. Bunu önlemek için ne yapmak gerekir?
CEVAP 11 : 5651 sayılı İNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESİ VE BU YAYINLAR YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARLA MÜCADELE EDİLMESİ HAKKINDA KANUN’un 9.maddesi gereğince İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, bu¬na ula¬şa¬ma¬ma¬sı ha¬lin¬de yer sağ¬la¬yı¬cı¬sı¬na baş¬vu¬ra¬rak ken¬di¬si¬ne iliş¬kin içe¬ri¬ğin ya¬yın¬dan çı¬ka¬rıl¬ma¬sı¬nı ve ya¬yın¬da¬ki kap¬sa¬mın¬dan faz¬la ol¬ma¬mak üze¬re ha¬zır¬la¬dı¬ğı ce¬va¬bı bir haf¬ta sü¬rey¬le in¬ter¬net or¬ta¬mın¬da ya¬yım¬lan¬ma¬sı¬nı is¬te¬ye¬bi¬lir. İçe¬rik ve¬ya yer sağ¬la¬yı¬cı ken¬di¬si¬ne ulaş¬tı¬ğı ta¬rih¬ten iti¬ba¬ren iki gün için¬de, ta¬le¬bi ye¬ri¬ne ge¬ti¬rir. Bu sü¬re zar¬fın¬da ta¬lep ye¬ri¬ne ge¬ti¬ril¬me¬di¬ği tak¬dir¬de red¬de¬dil¬miş sa¬yı¬lır. Ta¬le¬bin red¬de¬dil¬miş sa¬yıl¬ma¬sı ha¬lin¬de, ki¬şi on¬beş gün için¬de yer¬le¬şim ye¬ri sulh ce¬za mah¬ke¬me¬si¬ne baş¬vu¬ra¬rak, içe¬ri¬ğin ya-yın¬dan çı¬ka¬rıl¬ma¬sı¬na ve ya¬yın¬da¬ki kap¬sa¬mın¬dan faz¬la ol¬ma¬mak üze¬re ha¬zır¬la¬dı¬ğı ce¬va¬bın bir haf¬ta sü¬rey¬le in¬ter¬net or¬ta¬mın¬da ya¬yım¬lan¬ma¬sı¬na ka¬rar ve¬ril¬me¬si¬ni is¬te¬ye¬bi¬lir. Sulh ce¬za hâki-mi bu ta¬le¬bi üç gün için¬de du¬ruş¬ma yap¬mak¬sı¬zın ka¬ra¬ra bağ¬lar. Sulh ce¬za hâki¬mi¬nin ka¬ra¬rı¬na kar¬şı Ce¬za Mu¬ha¬ke¬me¬si Ka¬nu¬nu hü¬küm¬le¬ri¬ne gö¬re iti¬raz yo¬lu¬na gi¬di¬le¬bi¬lir. Sulh ce¬za hâ¬ki¬mi-nin ke¬sin¬le¬şen ka¬ra¬rı¬nın, bi¬rin¬ci fık¬ra¬ya gö¬re ya¬pı¬lan baş¬vu¬ru¬yu ye¬ri¬ne ge¬tir¬me¬yen içe¬rik ve¬ya yer sağ¬la¬yı¬cı¬sı¬na teb¬li¬ğin¬den iti¬ba¬ren iki gün için¬de içe¬rik ya¬yın¬dan çı¬ka¬rı¬la¬rak ha¬zır¬la¬nan ce¬va-bın ya¬yım¬lan¬ma¬sı¬na baş¬la¬nır. Sulh ce¬za hâki¬mi¬nin ka¬ra¬rı¬nı bu mad¬de¬de be¬lir¬ti¬len şart¬la¬ra uy-gun ola¬rak ve sü¬re¬sin¬de ye¬ri¬ne ge¬tir¬me¬yen so¬rum¬lu ki¬şi, al¬tı ay¬dan iki yı¬la ka¬dar ha¬pis ce¬za-sı ile ce¬za¬lan¬dı¬rı¬lır. İçe¬rik ve¬ya yer sağ¬la¬yı¬cı¬nın tü¬zel ki¬şi ol¬ma¬sı ha¬lin¬de, bu fık¬ra hük¬mü ya-yın so¬rum¬lu¬su hak¬kın¬da uy¬gu¬la¬nır.

SORU 12: İnternetten suç işlediğim için evime polis geldi. Bilgisayarlarımı ve cep telefonumu almak istediler. Vermek zorunda mıyım?
CEVAP 12: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134.maddesine göre Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada, başka surette delil elde etme imkânının bulunmaması halinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına, bilgisayar kayıtlarından kopya çıkarılmasına, bu kayıtların çözülerek metin hâline getirilmesine hâkim tarafından karar verilir. Bilgisayar, bilgisayar programları ve bilgisayar kütüklerine şifrenin çözülememesinden dolayı girilememesi veya gizlenmiş bilgilere ulaşılamaması halinde çözümün yapılabilmesi ve gerekli kopyaların alınabilmesi için, bu araç ve gereçlere elkonulabilir. Şifrenin çözümünün yapılması ve gerekli kopyaların alınması halinde, elkonulan cihazlar gecikme olmaksızın iade edilir. Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine elkoyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır. İstemesi halinde, bu yedekten bir kopya çıkarılarak şüpheliye veya vekiline verilir ve bu husus tutanağa geçirilerek imza altına alınır. Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine elkoymaksızın da, sistemdeki verilerin tamamının veya bir kısmının kopyası alınabilir. Kopyası alınan veriler kâğıda yazdırılarak, bu husus tutanağa kaydedilir ve ilgililer tarafından imza altına alınır.

SORU 13: Bulunduğumuz yerdeki cep telefonu ve internet bağlantılarını kasıtlı olarak engellediler. Bu suç mudur?
CEVAP 13: Türk Ceza Kanunu’nun 124.maddesi gereğince Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Kamu kurumları arasındaki haberleşmeyi hukuka aykırı olarak engelleyen kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Her türlü basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi halinde, ikinci fıkra hükmüne göre cezaya hükmolunur.

SORU 14: IP numaralarından kişilere ulaşmak mümkün müdür?
CEVAP 14: İlgili siteler kullanıcıların IP numaralarını verirlerse bu IP numaraları ile Telekom şirketleri üzerinden sorgulama yapabilmek mümkündür.

SORU 15: Bilgisayarımda veya cep telefonumdan hakarete ilişkin yazıları sildim. Bunların bulunması mümkün müdür?
CEVAP 15: Savcılık ve Mahkeme aşamasında yapılan incelemelerde kullanılan özel yazılımlar aracılığıyla üzerine tekrar yazılmamış olmak kaydıyla hemen hemen tüm veriler silinmiş alanlardan geri getirtilebilmektedir. Bu nedenle silinmiş olduğu düşünülen veriler tekrar geri getirilerek delil değeri kazanmakta ve bu durumda Savcılık ve Mahkemeler tarafından çoğunlukla geçerli delil olarak değerlendirilmektedir.

Kaynak: Av.Özgür Eralp

Selim (the_korsan)

Bilişim Teknolojileri Öğretmeni

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir