FATİH’in olmazsa olmazı: Bilişim öğretmenleri

Temel anlamda BT destekli öğretimin hayata geçirilmesi amaçlanan FATİH Projesi’nde en merak edilen konulardan biri de öğretmenlere uygulanacak hizmetiçi eğitimler. Öğrencilerin bilgi teknolojileri ile kurdukları ilişkide nasıl bir tutum sergileyeceklerini büyük ölçüde öğretmenler belirleyecek. İşte bu yüzden de öğretmenlerin eğitim teknolojileri ve yeni uygulamalar konusunda kendilerini sürekli geliştirmesi gerekecek. Ancak Türkiye’deki sorunlu eğitim sisteminin bir parçası olan öğretmenlerin yıllardır süre gelen alışkanlıklarını bir kenara bırakıp öğretim yöntemlerinde teknolojiyi bu kadar hızla kabullenmesi zaman alabilir. Alışkanlıklarla birlikte öğretmenlerin bilgisayar destekli bir eğitimi sürdürebilmesi için gereken donanıma sahip olması da uzun bir süreci gerektirebilir. Bu noktada teknolojiye ve bilgisayar kullanımına yeteri kadar hakim olmayan bu öğretmenlerin imdadına yine bilişim öğretmenleri yetişecek gibi duruyor.

 

Paylaşmak Güzeldir|

Açılımı Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi olan FATİH Projesi’nde uzun vadede amaçlanan şey; bilgi teknolojilerine aşina daha eğitimli insanların yetişmesiyle, ülkenin gelişmişlik düzeyine katkı sağlamak ve iyileşen ekonomi içinde oluşan fırsatları doğru değerlendirmek. Bu sebeple okulöncesi, ilköğretim ile ortaöğretim düzeyindeki tüm okullarda teknolojiyi iyileştirmek amacıyla BT araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha etkin kullanımı için; yaklaşık 620 bin dersliğin tamamı en son bilişim teknolojileriyle donatılarak eğitim-öğretim sistemi baştan ayağa yenilecek. Her sınıfa dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve internet altyapısı sağlanarak eğitim sürecinde etkinliğin ve verimin artması hedeflenen projede, ayrıca her öğrenciye tablet bilgisayar dağıtılarak geleneksel eğitim sürecinin hızla sonlandırılması planlanıyor.

Öğretmenlere yıllardır eğitim veriliyor
Türkiye’deki mevcut eğitim sistemine reform niteliğinde değişikler getireceği öngörülen projenin en önemli bileşenlerinden birini öğretmenler, yani bilgi ve iletişim teknolojilerini yaygın olarak kullanacak olan yeni nesli, geleceğe hazırlayacak olan eğitimciler oluşturuyor. Proje kapsamında yaklaşık 600 bin öğretmenin, sınıflara sağlanan donanım altyapısını, eğitsel e-içerikleri ve BT’ye uyumlu hale getirilen öğretmen kılavuz kitaplarını etkin biçimde kullanma becerilerini geliştirmelerine dönük yüz yüze ve uzaktan eğitim aracılığıyla hizmetiçi eğitim faaliyetlerine katılması öngörülüyor. Hatta MEB EĞİTEK Genel Müdür Yardımcısı Tunay Alkan’ın bu konuda verdiği bilgilere göre, hizmetiçi eğitimler kanalıyla öğretmenlere yıllardır BT kullanımı kursları veriliyor ve verilere bakıldığında şimdiye dek yaklaşık 500 bin öğretmenin bu konuda eğitim aldığı görülüyor.

Ancak sınıflarda donanımları kullanacak öğretmenlerden “Temel Bilgisayar Kullanımı” konusunda eğitim almamış olanlar ya da eğitim alıp bu konuda kendilerini yeterli görmeyenler de var. Bu grup için de ayrıca bir çözüm üreten Hizmetiçi Eğitim Dairesi Başkanlığı’nın, 30.12.2010 tarih ve 6722 sayılı yazı ekindeki etkinlik programı çerçevesinde, 81 ilde mahalli hizmetiçi eğitim faaliyetleri başlattığı biliniyor. Ve konuyla ilgili eğitimleri Eğitici Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmenleri kendi illerindeki öğretmenlere veriyor.

Yine proje kapsamında öğretmenlerin bu yöndeki ihtiyaçlarını giderecek etkileşimli videolara ve kılavuzlara web üzerinden erişim sağlanarak öğretmenlerin kullanımına sunuluyor ve uzaktan eğitim yöntemiyle de BT kullanımı kursları düzenlenip öğretmenlerin kurslara katılımı sağlanıyor.

Tüm bunlara ek olarak Tunay Alkan öğretmenlerin eğitimi konusunda şunları söylüyor: “Proje kapsamında yaptığımız birçok yerli, yabancı araştırmalar, akademik görüşmeler ve toplantılar sonucunda; öğretmenlere öncelikle Temel Bilgisayar kullanım kursu verilerek teknolojiye olan yetersizliklerin giderilmesi ve daha sonrada BT’nin derslerde etkin ve verimli kullanılmasına yönelik formasyona dair bir eğitimin verilmesinin uygun olacağı sonucuna varıldı. Dolayısıyla öğretmenlerimizin sınıfındaki donanımları kullanmayı öğrendikten sonra bu araç ve gereçleri derslerinde verimli bir şekilde kullanarak öğrencileri için zengin öğrenme ortamlarını oluşturmaları bekleniyor. Bu hedef doğrultusunda içeriği akademik bir komisyonla hazırlanan “Fatih Projesi-Eğitimde Teknoloji Kullanımı Kursu” öğretmenlerimize verilmeye başlandı. Proje kapsamında tüm öğretmenlerimizin 5 günlük bu eğitimden geçirilmesi hedefleniyor” diyor.

Ve tabiî ki tüm bu eğitimlerin sonunda, bu öğretmenlerin akıllı sınıflar sayesinde kısa süre içinde geleneksel araç ve yöntemleri bir kenara bırakarak elektronik içeriklerle ders yapabilmesi ve öğrencilerin verimliliğini artırması bekleniyor.

Bilişim öğretmenleri projenin vazgeçilmezi olmalı
Ancak tüm bu beklentileri karşılaması gereken öğretmenlerin bilgisayar ve bilgisayar temelli, yeni eğitim teknolojilerini konusunda bilgi ve beceri sahibi olması pek de öyle düşünüldüğü gibi kısa bir zaman zarfında gerçekleşmeyebilir. Zira ülkemizdeki sorunlu eğitim sistemin bir parçası olan öğretmenlerin yıllardır sürdürdüğü alışkanlıkları bir çırpıda bırakıp öğretim yöntemlerinde teknolojiyi bir anda kabullenmesi de zaman alabilir. Kendileri de son derece geleneksel bir eğitim sürecinden gelen bu öğretmenlerin bilgi teknolojilerini sınırlı ölçüde kullandığı gerçeğini göz önüne alırsak, eğitimcilerin interaktif medya araçlarını kullanarak bilgisayar destekli bir eğitimi sürdürebilmesi için gereken altyapıya sahip olması uzun bir süreci gerektirebilir.

Öğretmenlerin kendi mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmek için bile çok fazla çaba sarf etmediği ve bilgi teknolojilerini kullanma konusunda ciddi eksiklikleri olduğunu göz önüne alarak yaptığımız bu yorum, elbette kişiden kişiye göre değişebilir. Ancak proje kapsamında donanım altyapısından, içeriğin yönetimi ve BT’ye uyumlu hale getirilen öğretmen kılavuz kitaplarını etkin biçimde kullanması beklenen öğretmenlere verilecek eğitim süreci tüm bu saydıklarımızdan ötürü uzayabilir. Bu nedenle FATİH Projesi’nde pek adı geçmeyen ama okullardaki en ufak bir donanım sorununda başvurulan bilişim öğretmenleri, proje kapsamında tüm okullara dağıtılacak olan bilgisayar, akıllı tahta veya projeksiyon gibi cihazların etkili, verimli ve en doğru şekilde eğitimde kullanılması bakımından öğretmenlerin imdanına yetişecek gibi duruyor.

Ancak FATİH’in olmazsa olmazları olarak öne çıkan bilişim öğretmenleri, yaşadıkları norm kadro sorunu ve daha birçok problem nedeniyle bu projenin neresinde olduklarını sorguluyor. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin desteğiyle eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması planlanan projede, tecrübe ve bilgilerinden faydalanılması gereken bilişim öğretmenlerinin bu projede anılmaması trajikomik duruyor.

Öğretmenlerin de BT kullanımına özendirilmesi gerekiyor
Eğitici unsurunun en önemli nokta olduğu bu projede eğitimi verecek olan kişinin de çok iyi eğitilmiş olması gerekiyor. BT kaynaklarına yabancı olmaması gereken öğretmenlerin, kullanım anlamında da çok iyi bilgiye sahip olması gerekiyor. Yalnızca içerik değil öğretmenleri ilgilendiren bir diğer nokta da donanım. Eğitim esnasında ortaya çıkacak sorunlarla başa çıkabilecek kadar bilgili olması gereken öğretmenlerin de en az öğrenciler BT kullanımına özendirilmesi gerekiyor.

Öğrencilerin bilgi teknolojileri ile kurdukları ilişkide nasıl bir tutum sergileyeceklerini büyük ölçüde öğretmenler belirleyeceği için öğretmenlerin eğitimi çok önemli bir konu olarak öne çıkıyor. FATİH’le birlikte öğretmenlerin hiç olmadığı kadar teknolojiye erişiminin artacağı kabul edilirken, bilgi teknolojilerini yaygın olarak kullanması beklenen yeni nesli yetiştirecek olan öğretmenlerin eğitim teknolojileri ve yeni uygulamalar konusunda kendilerini sürekli güncellemesi ve geliştirmesi kaçınılmaz olacak.

Öğretmenlerin yeterlilik seviyesi nedir?
İşte bu noktada öğretmenlerin bilgi teknolojilerini kullanma konusunda sahip olması gereken mevcut yeterlilik seviyesi hakkında bilgi veren Çizgi Elektronik Genel Koordinatörü Niyazi Saral’a göre, giriş seviyesindeki öğrenme-öğretme sürecinde öğretmenlerde bulunması zorunlu yeterlilikler şöyle sıralanmalı;

• Kelime işlem programlarını etkin kullanma, adres mektup birleştirme, şablon kullanımı,
• Tablolama programları ile veri analizleri, ölçme ve değerlendirme,
• e-posta programları ile posta, takvim, kişiler, görevler, dosya eklentilerini yönetme ve zamanı etkin kullanabilme,
• Sunum programları ile ders sunuları ve etkin sunu oluşturma,
• Eğitimde iletişim için video konferans ekipmanlarını, web kameralarını ve diğer multimedya cihazlarını kullanma,
• Okul bilgisayarlarının fiziksel ve sanal güvenliğini sağlama, prosedürleri ve sistemleri izleme ve takip etme,
• Gruplarla ve bireylerle etkili iletişim kurmak, çizelgeleri koordine etmek ve toplantıları kolaylaştırmak için paylaşılan elektro günlükler, anında mesajlaşma gibi işbirlikçi araçları kullanma,
• İnternetteki kaynaklardan faydalanma ve eğitim içerikli bir bilgiyi web’de arama yaparak bulma ve kullanma,
• Eğitim ile ilgili sorunları çevrimiçi siteleri kullanarak çözme,
• Metin ve video şeklindeki materyallere erişmek için e-okuyucular ve tablet PC kullanımı,
• Bulut Bilişim kaynaklarından faydalanma,
• Görsel materyaller ile öğrenme ortamını zenginleştirme,
• Internet Explorer ve diğer web tarayıcılar ile arama yapma ve güvenli arama,
• Eğitim programlarının kelime işlem, tablolama, sunum gibi ofis programları ile entegrasyonunu sağlama.

Öğretmenlere verilecek hizmetiçi eğitimden EĞİTEK sorumlu. Ancak “siz sorumlu olsanız nasıl bir yol haritası izlerdiniz” diye sorduğumuz Niyazi Saral, Çizgi TAGEM olarak Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’ne bu amaçla önerdikleri hizmet içi eğitim projesinden bahsediyor ve böyle bir durumda işe önce bilişim öğretmenlerini eğitmekten başlayacaklarını belirtiyor:

“Bu konuda sorumluluk bize verilseydi ölçeklenebilir bir uzaktan eğitim programı düşünürdük. Türkiye’de yaklaşık 16 bin Bilişim Teknolojileri Öğretmeni bulunuyor. Bu öğretmenleri eğitebilmek amacı ile her şehir için öncelikle öğrenci ve öğretmen nüfusuna paralel bir kontenjanda bu BT öğretmenlerini merkezde eğitime almayı planlamıştık. Bunlara öncelikle “Öğrenme-Öğretme Sürecinde Öğretmenlerde Bulunması Zorunlu Yeterlilikler” kategorisinde temel uygulamalı eğitim verilecekti. Bu eğitimin farklı kategorilerde olabileceği düşünülmüştü. Tüm kategorilerde temel dijital okur-yazarlık, e-çalışan yeterlilikleri vb. bazı ortak programlar uygulanmalı ve daha sonrada BT öğretmenlerinin seçimine göre teknik eğitim veya etkileşimci, yenilikçi eğitim (görsel ders hazırlayacak öğretmen eğitimi) gibi farklı programlar uygulanması planlanmıştı. Daha sonra bu öğretmenlere kendi LMS (Learning Management System) eğitim yönetim sistemimizde bir sanal sınıf açarak kendi bölgelerinde benzer eğitimleri gerektiğinde uzaktan alabilmeleri veya kendi sorumluluk alanlarında diğer öğretmenlere bu eğitimler uzaktan verilirken modere etmeleri sağlanması planlanmıştı” diyor.

Dünyanın pek çok ülkesine eğitim alanında birçok dönüşüm projesinde önemli roller üstlenen Intel ise FATİH Projesi’nin çok kapsamlı biçimde ele alınması, sadece donanım olarak görülmemesi gerektiği görüşünde olup, eğitim alanında elde ettikleri geniş deneyim ve bilgi birikimiyle FATİH Projesi’ne destek vermekten mutluluk duyacaklarını belirtiyor.

Haber Kaynak: http://www.egitimdenhaberler.com/fatih%e2%80%99in-olmazsa-olmazi-bilisim-ogretmenleri.html#ixzz1fBtBESHn

YazıKaynak: Çizgi-Tagem

Selim (the_korsan)

Bilişim Teknolojileri Öğretmeni

One thought on “FATİH’in olmazsa olmazı: Bilişim öğretmenleri

  • 26 Mart 2013 tarihinde, saat 09:21
    Permalink

    güzel ve faydalı bir yazı ben paylaştım..
    ayrıca blog da süper teşekkürler…

    Yanıtla

ilknur için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir